kavga ne demek?
Kökeni: Farsça
- Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa
Kavga olmadan evden fırlasak ne iyi olacak.
H. E. AdıvarO zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi.
Ahmet Ümit - Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele.
Ekmek kavgası.
- Savaş.
- Fight.
- Fighting.
- Quarrel.
- Dispute.
- Brawl.
- Strife.
- Brawling.
- Affray.
- Broil.
- Bust-up.
- Conflict.
- Contention.
- Feud.
- Fray.
- Jangle.
- Kick-up.
- Miff.
- Punch-up.
- Rumpus.
- Scrap.
- Scuffle.
- Set-to.
- Shooting match.
- Tilt.
- Unpleasantness.
- Wrangle.
- Odds.
- Altercation.
- Bother.
- Dissension.
- Dustup.
- Faction.
- Hassle.
- Scrimmage.
- Tussle.
- Struggle.
- Battle.
- Combat.
- Difference.
- Embroilment.
- Kick- up.
- Maul.
- Set to.
- Squabble.
- Tangle.
kavga adamı
- Düşünce ve inançlarını son kerteye kadar hararetle savunan kimse.
kavga arayan
- Spoiling for a fight.