katlanma ne demek?
- Katlanmak işi
Asım Bey'in kardeşiyle aramızda en basit bir dostluğa bile katlanması ihtimali var mı?
H. E. Adıvar - Bir konut biriminin birden çok ailece paylaşılması olgusu.
- Convolution.
- Bearing.
- Endurance.
- Being folded.
katlanmak
- Katlama işi yapılmak.
- Hoş olmayan bir duruma, güç şartlara dayanmak, tahammül etmek
- Take one's medicine.
- Stand the racket.
- Endure.
- Take.
- Take it.
- Tolerate.
- Accept.
- Digest.
katlanmak
- Katlama işi yapılmak.
- Hoş olmayan bir duruma, güç şartlara dayanmak, tahammül etmek
- Take one's medicine.
- Stand the racket.
- Endure.
- Take.
- Take it.
- Tolerate.
- Accept.
- Digest.
katlanmamak
- (neg. form of katlanmak) endure, take, take it, tolerate, accept, digest, bear, undergo, go through, abide, brook, crease, do with, double, face, face up to, grin and bear it, last out, lump, lump it, put up with, sit down under, stand, stick, stick it, stick out, stomach.