kasa ne demek?
- Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap
Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı.
S. F. Abasıyanık - Ticarethanelerde para alınıp verilen yer.
- Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi.
- Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça.
- Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık
- Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla.
- Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve.
- Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı.
- 50 m. uzunluk,
- 10 m. yükseklik ve
- 50 m. genişliğinde, alttan başlayarak 30, 25, 20,15, 10 cm. yükseklikteki beş parçasıyla yüksekliği ayarlanabilen bir atlama aracı.
- Öz yankılı telli çalgıların içi boş geniş bölümü.
- Bk. baza
- Kabalık.
- (C.: Kısa') Çanak, kase. (Osmanlıca'da yazılışı: kas'a)
- Devamlı olarak yerinde sabit olan kadın. (Osmanlıca'da yazılışı: ka'sa)
- Avcılık aletlerinde kol ağlarının, çekme halatların ve ağların birbirine birleştirilmelerinde kullanılan fırdöndü veya düğüm atılarak oluşturulan üçgenimsi yapılar.
- Box.
- Crow-foot.
- Safe.
- Coffer.
- Strongbox.
- Cashbox.
- Register.
- Cashier's desk.
- Cashier's office.
- Chest.
- Case.
- Crate.
- Desk.
- Peter.
- Till.
- Vaulting horse.
- Cash desk.
- Banker.
- Checkout.
- Safe-deposit box.
- Bodywork.
- Door frame.
- Window frame.
- Horse.
- Grommet.
- Grummet.
- Vault cash.
- Strong box.
- Cash register.
- Casing.
- Body.
- Cash in hand.
- Cash box.
- Collecting bank.
- Pay desk.
- Framing.
- Jack.
- Cash office.
- Pay office.
- Plint
baza
- Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak.
- Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve şeklindeki kaide.
- Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan veya sandık olarak kullanılan boş bölmesi.
- Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak.
- Bk. baza
- Sockel
kasa açığı
- Short.
kasa bonosu
- Bk. kasa borç belgiti
- Cash voucher.