kartlaşmak ne demek?
- Kart duruma gelmek.
- To grow old.
- To get past one's prime.
kart
- Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı
- Düzgün kesilmiş ince karton parçası.
- Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit.
- Kartpostal.
- Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge.
- Oyun kâğıdı.
- Fotoğrafçılıkta 9x12 cm boyutlarındaki resim.
- Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık.
- Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne.
- Tazeliği geçmiş, katılaşmış.
kartlaşma
- Kartlaşmak işi.
kartlaşmış
- Wizened.