kararsız ne demek?
- Kararı olmayan.
Kararsız adam.
- Karar vermekte güçlük çeken, duruksun, mütereddit.
Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu.
H. R. Gürpınar - Dengesiz.
- Düzensiz, istikrarsız.
- Bk. dayanıksız
- Çabuk değişen. Sahip olduğu bağlı grupların (ligantların) diğer gruplarla hızla yer değiştirdiği bileşiği tarif eder. Bu terim çok defa bir denge reaksiyonunda ligantların diğer ligantlarla yer değiştirdiği koordinasyon kompleksleri için kullanılır.
- Unstable.
- Undecided.
- Changeable.
- Hesitant.
- Inconstant.
- Unsettled.
- Restless.
- Uncertain.
- Irresolute.
- Ambivalent.
- Astatic.
- Baffling.
- Changeful.
- Double-minded.
- Doubtful.
- Dubious.
- Erratic.
- Faltering.
- Fickle.
- Flighty.
- Fluctuating.
- Flukey.
- Fluky.
- Halting.
- Indecisive.
- Undetermined.
- Uneven.
- Unsteady.
- Variable.
- Wayward.
- Changeable of mind.
- Double minded.
- Fence rider.
- Inconsistent.
- Instable.
- Mercurial.
- Labile.
- Precarious.
- Weak of purpose.
- Putter off.
- Tremulous.
- Unpredi.
- Labile
dayanıksız
- Dayanmayan, sağlam olmayan, güçsüz, metanetsiz.
- Kolayca öğelerine bozunan.
- Denge durumunu küçük bir yerdeğişim ile yitiren.
- Flimsy.
- Frail.
- Weak.
- Feeble.
- Not resistant.
- Unstable.
- Unstabil
kararsız atom çekirdeği
- Bk. radyoaktif çekirdek
kararsız davranmak
- Dicker.