kapmak ne demek?
- Birdenbire yakalayarak, çekerek almak
Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım.
H. Z. Uşaklıgil - Isırıp parçalamak
- Koparmak, kıstırmak.
- İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek.
- Yer ayırmak, yer tutmak.
- Bulaşmış olmak, geçmek.
- Snatch.
- Seize.
- Catch.
- Grab.
- Grasp.
- Clutch.
- Imbibe.
- Poach.
- Scoop up.
- Shut.
- Shut in.
- Snap up.
- Snatch up.
- Swoop up.
- Twitch.
- Whip.
- Whip away.
- Whip from.
- Snap.
- To snatch.
- To grab.
- To seize.
- To bag.
- To pick up.
- To catch on.
- To catch.
- To contract.
- To come down with sth.
- To carry off.
- To grasp.
- To snap up.
- To snatch and carry off.
- To seize and devour.
- To grab and eat up.
- To get the hang of sth right away.
- To acquire.
- To get.
- To develop.
- Catch at.
- Take.
- Dispossess.
kapma
- Kapmak işi.
- Hile ile elde edilen.
- Birbirine komşu iki akarsudan birinin, ötekinin yatağını kendisine çevirmesi olayı.
- Özdeciksel ya da çekirdeksel bir yapının ılıncık gibi bir parçacıkla etkileşerek onu yakalaması.
- Capture.
- Seizing.
- Grabbing.
- Grab.
- Mitnahme
- Capture
kapma dirseği
- Kapma olayından sonra, iki komşu akarsuyu bağlayan büklümlü birleşme yeri. bkz. kapma.
- Elbow of capture.
- Coude de capture