kanıtlamak ne demek?
- Bir şeyin gerçekliğini kanıtla ortaya koymak, ispat etmek.
- Prove.
- Verify.
- Show.
- Be contented with.
- Substantiate.
- Attest.
- Attest to.
- Aver.
- Certify.
- Demonstrate.
- Document.
- Establish.
- Evidence.
- Shore.
- Stamp.
- Stand.
- Make smth.
- Stick.
- Support.
- Testify.
- Witness.
- To prove.
- To demonstrate.
- To attest.
- To establish.
- To substantiate ispat etmek.
- Argue.
- Bring home.
kanıtlama
- Kanıtlamak işi.
- Bir biçimsel dizgede belli bir önermeyi ilksavlar kümesinden türetme işlemi. || Anl. tanıtlama.
- Proof.
- Proving.
- Démonstration
kanıtlama kuramı
- Biçimsel dizgelerde kanıtlamayı konu edinen dizimbilim dalı.
- Proof theory, metamathematics.
- Métamathématique