kalabalıklaşmak ne demek?
- Kalabalık duruma gelmek
Bahçe biraz daha kalabalıklaşmıştı.
O. V. Kanık To get crowded.
To get cluttered.
kalabalık
- Çok sayıda insan topluluğu
- Gereksiz, karışık şeyler topluluğu.
- Sayıca çok
Crowded.
Multitudinous.
Thronged.
Populous.
Congested.
Rush-hour.
Cohort.
kalabalıklaşma
- Kalabalıklaşmak işi
kalabalıklaşma hipotezi
- Bk. kalabalıklaşma önsavı