kaim ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bir işte sebat eden, direnen.
- Başka bir şeyin yerine geçen.
- Her zaman var olan (Tanrı).
- Ayakta duran, mevcut, baki.
- Bir şeyi yapan icra eden.
- Allah'ın emrini ifa eden.
- Ayakta duran, var olan.
- Duran, ayakta duran.
- Birinin yerine geçen.
- Ayakta duran.
- Taking place of.
- Existing.
- Extant.
kaim doku
- Kalın dokusu olan kumaş.
- Thick fabric.
- Tissu épais
kaim olma
- Yerine geçme.