kafes ne demek?
- Hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme.
- Vahşi hayvanlar için demir çubuklarla yapılmış taşınabilir bölme.
- Çapraz çubuklarla ve aralıklı olarak yapılmış, pencerelere takılan siper
Bahçeye, kafeslerde elenen solgun bir ışık vurmuş.
Y. Z. Ortaç - Ahşap yapıların direk ve çatmalardan oluşan kaplama tahtaları dışında kalan iskeleti.
- Hapishane.
- Cami, tekke vb. yerlerde kadınlara ayrılan yer.
- Tarayıcı demetin bir resmi oluşturduğunda ortaya çıkan, alt alta sıralanmış yatay çizgilerden oluşan dikdörtgen biçim.
- Tel, ince demir veya ağaç çubuklarından yapılan ve içine kuş ve saire konulan şey.
- Bird cage.
- Cage.
- Lattice.
- Coop.
- Jail.
- Grating.
- Grill.
- Grille.
- Lath.
- Framework.
- Screen.
- Skeleton.
- Skip.
- Clink.
- The cooler.
- The can.
- Frame.
- Framing.
- Trellis.
- Grate.
- Truss.
- Crib.
- Guard.
- Gridiron.
- Hack.
- Latticework.
- Latticing.
- Grillage.
- Frame-work.
- Trestle.
- Carcassing.
- Carcass.
- Tellis-diffuser.
- Louvers.
- Rack.
- Netting.
- Raster, picture raster.
- Mew.
- Hutch.
- Raster, Bild-raster, Teilbild
- Treillis
- Trame
kafes anten
- Cage aerial.
kafes balıkçılığı
- Denizlerde ve iç sularda yetiştiricilik için uygun olan yerlerde ağ kafesler içinde yapılan ticari amaçlı balıkçılık.
- Fish cage culture.