kader ne demek?
Kökeni: Arapça
- Cenab-ı Hakk'ın kainatta olmuş ve olacak her şeyin evsafını ve havassını ve sair geleceğini ve geçmişini ezelden bilip, levh-i mahfuzunda takdiri ve yazması.
- İmanın esaslarından, Allah'ın bütün yaratıklar için hüküm ve irade ettiği hallerin oluş şekli,alın yazısı, takdir.
- Genellikle kaçınılmaz kötü talih.
- Alın yazısı, yazgı.
- Talih, şans, baht.
- Takdir-i İlahi.
- Kötü talih.
- Yazgı.
Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor.
Y. K. Beyatlı - Fatal.
- Destiny.
- Fate.
- Providence.
- Doom.
- Predestination.
- Dispensation.
- Fatality.
- Fortune.
- Karma.
- Moira.
- Foreordination.
- Predestination alınyazısı.
- Eternal preordinance.
- Chance.
- Lottery.
- Portion.
- Cadre , pool , squad , cadres.
kader birliği
- İyi ve kötü günleri, aynı sonu paylaşma durumu.
kader birliği etmek
- İyi ve kötü günleri, aynı sonu paylaşmak.