kaburga ne demek?
- Eğe kemiklerinin oluşturduğu kafes
Yüreğinde heyecan büyüdü büyüdü, göğsüne sığmayan bir gürültü kaburgalarını parçalayacaktı.
H. Z. Uşaklıgil - Eğe.
- Gemilerde dış kaplamanın dayandığı iskelet.
- Dört ayaklı omurgalılarda çift ve hafifçe kıvrık bir seri ince kemik ya da kısmen sırt taraftan omurgaya, karın tarafından bir kısmı göğüs kemiğine hareket edebilecek şekilde eklemli bulunan kıkırdaklı çubuklar. Eğe kemiği.
- Bazı böceklerin yumurtaları üzerinde boyuna uzanan kabarık yapılar.
- Dinoflagellatların yüzeydeki kabarık çıkıntıları.
- Göğüs boşluğunun yan tarafını oluşturan üstte sırt omurlarına, altta doğrudan veya dolaylı olarak göğüs kemiğine bağlanan hafif kıvrık çubuk biçimindeki kemikler, kosta.
- Göğüs kemiklerinin beheri. Göğüs kemiklerinin bel kemiğine bağlanmak suretiyle meydana getirdikleri şeklin bütünü.
- Rib, ridge.
- Costa.
- Frame.
- Framet imber of a boat.
- Rippen
- Côte
kaburga açısı
- Kaburga kemiğinin vertebral ucunun, corpus costae'ya geçerken yapmış olduğu açı, angulus kosta.
- Kaburga kemiğinin vertebral ucunun, corpus costae'ya geçerken yapmış olduğu açı, angulus kosta.
- Angulus costae.
- Angulus costae
kaburga boynu
- Kaburga kemiğinin omurgaya bağlanan ucunda, caput costae ile tuberculum costae arasında bulunan dar kısım, kollum kosta.
- Kaburga kemiğinin omurgaya bağlanan ucunda, caput costae ile tuberculum costae arasında bulunan dar kısım, kollum kosta.
- Collum costae.
- Collum costae