kızmak ne demek?
- Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak.
- At, eşek vb. hayvanlar çiftleşmek istemek, kösnümek.
- Dişi kuşlar zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermek.
- Öfkelenmek, sinirlenmek
Tamamıyla bir Fransız olduğumu anlayınız da şapka giydiğime kızmayınız, olur mu?
Ö. Seyfettin - Get hot under the collar.
- Have one's hackles up.
- Fly off the handle.
- Be angry.
- Get hot.
- Become hot.
- Heat.
- Be angry with smb.
- Chafe.
- Fret.
- Gall.
- Grow hot.
- Huff.
- Inflame.
- Lose one's temper.
- Be nettled at.
- Be riled at.
- Cut up rough.
- Ruffle.
- Bridle.
- Fume.
- Resent.
- To get angry.
- To resent.
- To be cross.
- To get hot.
- To go into heat or rut.
- Boil over.
- Flip.
- Get one's rag out.
- Hot up.
- Tiff.
- Warm.
- To loose one's wool.
kızma
- Kızmak işi
- Becoming hot.
- Inflammation.
- Anger.
- Fury.
- Frown.
- Indignation.
- Tiff.
- Vexation.
- Getting angry.
kızmabirader
- Zarla oynanan, karelerde taş yürütüp çeşitli engellerle dolu karelerden oluşan yolu bir an önce bitirmeye dayanan bir tür oyun.