kıvır kıvır ne demek?
- Büklümleri olan, kıvrımlı
Kız, gür, kıvır kıvır saçlarının süslediği başını kaldırdı.
E. İ. Benice - Kıvrılmış durumda sürekli hareket ederek.
- In curls.
kıvır zıvır
- Önemsiz, değersiz, derme çatma.
- Önemsiz, değersiz, derme çatma şey
- Önemsiz ayrıntı.
- Gereksiz.
kıvır
- [kıvırmak] bend, twist, curl, fold, turn down, turn back, handle, manage, do successfully, angle, contort, crimp, crisp, crook, curl up, drape, enfold, entwine, entwist, fold down, frill, frizz, frizzle, gauffer, goffer, gopher, inflect, meander, squirm.
kıvır
- [kıvırmak] bend, twist, curl, fold, turn down, turn back, handle, manage, do successfully, angle, contort, crimp, crisp, crook, curl up, drape, enfold, entwine, entwist, fold down, frill, frizz, frizzle, gauffer, goffer, gopher, inflect, meander, squirm.