kıstas ne demek?
- Ölçüt
Dedektif romanlarında suçluyu ararken kullanılan bir kıstası burada da kullanabiliriz.
H. Taner - Mizan, ölçü. Büyük terazi. Kıyamet günündeki büyük terazi.
- Bk. ölçüt
- Criterion ölçüt.
- Criterion.
- Gauge.
- Check.
- Yardstick.
ölçüt
- Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
- Bir yargıya varmak ya da değer biçmek için başvurulan ilke.
- Niteliksel ya da niceliksel bir karşılaştırmayı ve ayırımı güvenle yapmaya yarayan kavram ya da ölçünlü düzgü (norm).
- Bir etkinliği ya da nesneyi değerlendirirken baş vurulan ölçü ya da ana kural.
- Bir testin değerlendirilmesine yarayan ölçün.
- Criterion.
- Criteria.
- Standard.
- Canon.
- Touchstone.
ölçüt
- Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
- Bir yargıya varmak ya da değer biçmek için başvurulan ilke.
- Niteliksel ya da niceliksel bir karşılaştırmayı ve ayırımı güvenle yapmaya yarayan kavram ya da ölçünlü düzgü (norm).
- Bir etkinliği ya da nesneyi değerlendirirken baş vurulan ölçü ya da ana kural.
- Bir testin değerlendirilmesine yarayan ölçün.
- Criterion.
- Criteria.
- Standard.
- Canon.
- Touchstone.
kıstağa ait
- Isthmian.
kıstak
- Bir yarımadayı karaya bağlayan, iki yanı su, dar kara parçası, berzah, dil.
- Yarımadanın karaya bağlandığı yer. bkz. yarımada.
- Isthmus.
- Isthme