kıstırmak ne demek?
- İki şey arasında bırakarak sıkıştırmak.
Parmağını kapıya kıstırdı.
- Kaçamayacak bir duruma getirmek.
Hırsızı çatı arasına kıstırdılar.
- Corner.
- Pinch.
- To squeeze.
- To pinch.
- To corner.
- To have sb turn down or diminish the flow or volume of sth.
- To get caught or entangled in (a place.
- Trap.
kıstırma
- Kıstırmak işi.
- İçerisine peynir, kıyılmış et vb. konularak sac üzerinde pişirilen börek.
- Karnıyarık yemeği.
kıstırmamak
- (neg. form of kıstırmak) corner, claw hold of, pinch, shut in, jam in, jam, nip, shut, tuck.