kısaca ne demek?
- Oldukça kısa, biraz kısa
Mutfakta kısaca boylu, kısıkça sesli, başı yazma yemeni, sırtı örme hırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaştık.
M. Ş. EsendalKısaca boylu esmer oğlan koştu.
Y. Atılgan - Kısa olarak, özetle
O hafta çocukluk arkadaşı ile iki defa daha kısaca görüşebildi.
O. C. Kaygılı Briefly.
In a nutshell.
In short.
For short.
In brief.
Rather short.
In shorthand.
Shortly.
kısaca belirterek
Put in a nutshell.
kısaca gözden geçirme
Overview.