kümelenme ne demek?
- Kümelenmek işi
Yağmur bulutları yine kümelenmeye başladı.
S. F. Abasıyanık - Bakteri veya alyuvar gibi yüzeyinde antijen taşıyan çok sayıda taneciğin, belirli bir antikor veya bir ajanla muamelesinden sonra birbirine bağlanarak kümeleşmesi. Yanlış kan aktarımlarında antikorların alyuvar yüzeyindeki antijenlere bağlanması sonucu alyuvarların bir araya toplanarak kümeler oluşturması, aglütinasyon.
- Bk. yaklaşma
- Aggregation.
- Agglutination.
kümelenmek
- Bir yere toplanmak, yığılmak
- Heap together.
- Group together.
- Heap up.
- Conglomerate.
- Build.
- To be heaped up.
- To form a group.
- To cluster around a place.
- Cluster.
kümelenme ekonomileri
- Firmaların birbirlerine yakın yerlerde etkinlikte bulunmaları nedeniyle ulaşım, iletişim, altyapı kolaylıklarına bağlı olarak elde ettikleri dışsal tasarruflar.
- Agglomeration economies.
kümelenme faktörü
- Stafilokokların hücre duvarına yapışık olarak bulunan kümeleştirme veya çöktürme faktörü anlamına gelen bir çeşit koagulaz enzimi, Klambing faktör.
- Clumping factor.