kültür ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir.
E. İ. Benice - Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü
Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir.
S. Birsel - Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi.
Bir memlekette kitap kültürü ne kadar zenginse günlük konuşma da o kadar zengin olur.
M. Kaplan - Bireyin kazandığı bilgi.
- Tarım.
- Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme.
Mikrop cinsinden canlı bir varlığın muayyen bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir.
M. Kaplan - Kültür
- Hücrelerin, dokuların ya da mikroorganizmaların, laboratuvarlarda besi yerinde yetiştirilmesi.
- Laboratuvar ortamında mikroorganizmaların uygun besi yerlerinde çoğaltılması işlemi.
- Uygun ortamda çoğaltılmış hücreler.
- Mikrobiyolojide tek bir bakteriden çoğaltılmış bakteri popülasyonu.
- Ethos.
- Culture.
- Colere: ekmek
- Culture
kültür akımı
- Bir toplumun kültüründen bazı ögelerin başka bir topluma geçişi
kültür alanı
- İçinde, az ya da çok birbirine benzer kültürlerin bulunduğu coğrafya bölgesi.
- Culture area.
- Aire culturelle