küçültmek ne demek?
- Büyükken daha küçük duruma getirmek
Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü.
N. Cumalı - Yaşını gizleyerek küçük göstermek.
- Değerini ve onurunu azaltmak
- Miniaturize.
- Make smaller.
- Diminish.
- Reduce.
- Belittle.
- Lower.
- Decrease.
- Lessen.
- Abase.
- Derogate.
- Dispraise.
- Minify.
- Shrink.
- Contract.
- To make small.
- To shrink.
- To contract.
- To diminish.
- To humiliate.
- To disgrace.
- To degrade.
- To lower.
- Zoom out.
- To make sth smaller.
- To deprecate.
- To underrate.
- Demean.
- Disparage.
- Overshadow.
- Scale down.
- Minimize.
küçültme
- Küçültmek işi, tasgir.
- Bir şeyin küçüğünü gösteren söz biçimi.
- Bir filmin, optik basım yoluyla, kendinden daha ufak boyda bir film üzerine aktarılması. Büyültme karşıtı.
- Making smaller.
- Diminution.
- Reduction.
- Reducing.
- Depreciation.
- Dispraise.
- Lessening.
küçültme aygıtı
- Küçültme işini gerçekleştiren optik basım aygıtı çeşidi.
- Optical reduction printer, reduction printer.
- Verkleinerungsmaschine
- Tireuse pour réduction