körüklemek ne demek?
- Körükle hava vermek.
- Kızıştırmak, kışkırtmak, şiddetlendirmek
Bana çatmaya yer arıyor, siz de gidip körüklüyorsunuz.
M. Ş. Esendal Blow with bellows.
Blow.
Instigate.
Waken.
Work up.
Embitter.
Rush up.
Wake.
Incite.
To fan the flames.
To incite.
To stir up.
Foment.
Fuel.
körükleme
- Körükleme işi.
To fan with bellows.
To encourage.
To incite.
Fomentation.
körüklememek
(neg. form of körüklemek) blow with bellows, blow, fan, instigate, waken, work up, embitter, rush up, wake.