jest ne demek?
- Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket.
- Beklenmedik iyi davranış
Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı.
S. F. Abasıyanık - Bk. davranı
- Dinsel, büyüsel ve törensel işlemlerde, oyunlarda, yeminlerde, efsanelerin canlandırılmasında simgesel ya da benzetmeye dayalı el, kol, gövde hareketi.
- Fr. Çalım. Manalı ve gösterişli hareket.
- Gesticulation.
- Sign.
- See Synonyms under Jest,.
- To make merriment by words or actions; to joke; to make light of anything.
- Activity characterized by good humor.
- Signal.
- Nice gesture.
- Humorous anecdote or remark intended to provoke laughter; 'he told a very funny joke'; 'he knows a million gags'; 'thanks for the laugh'; 'he laughed unpleasantly at hisown jest'; 'even a schoolboy's jape is supposed to have some ascertainable point'.
- Tell a joke; speak humorously; 'He often jokes even when he appears serious'.
- Act in a funny or teasing way.
- Gesture.
- Deed; an action; a gest.
- Mask; a pageant; an interlude.
- Something done or said in order to amuse; a joke; a witticism; a jocose or sportive remark or phrase.
- The object of laughter or sport; a laughingstock.
- To take part in a merrymaking; especially, to act in a mask or interlude.
- Gest.
- Geste
- Şaka, latife, alay
- Latife etmek, şaka söylemek
- Şaka söylemek, şaka yapmak
davranı
- Bir oyuncunun sahnede yüz ya da gövde hareketleriyle bir anlatıma yönelmesi.
- Gesture.
- Geste
jest ezgileri
- Ortaçağ Fransa'sında ezgiler eşliğinde anlatılan öyküler.
jest yapmak
- Ince bir davranışla önül almak.
- Make a gesture, gesticulate, gesture.