item of inventory ne demek?

  1. Stok kalemi

stok

  1. Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif.
  2. Bir sanayi dalında yararlanılan ham, işlenmiş veya yarı işlenmiş maddelerin tümü.
  3. Bir gereksinimi karşılayacak maddeden çok miktarda yığma, istif.
  4. Satılmamış, istif edilmiş mal
  5. Firmaların üretim ya da satışlarındaki beklenmedik dalgalanmaları karşılayabilmek için tuttukları mamul, yarı mamul ve hammadde.
  6. Bk. yığı
  7. Sukroz termal oligosakkarit karamel.
  8. Sınırları belirli olan bir su kütlesindeki su ürününün miktarı.
  9. (en)Sucrose thermal oligosaccharide caramel.
  10. (en)Stock.

item

  1. Not etmek
  2. İşlem maddesi
  3. Parça, kalem, adet
  4. Bent, madde, fıkra
  5. Hesapta münferit rakam
  6. Ayrıntıları ile yazmak veya kaydetmek
  7. Keza, dahi

item analysis

  1. Madde çözümlemesi

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

inventory

  1. Envanter
  2. Müfredat defterine geçirmek, kaydetmek.
  3. Deftere kayıtlı eşya
  4. Envanterini yapmak, envantere işlemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

itemitem analysisitem by item basisitem manitem scriptitem selectionitemiseitemiseditemizationitemizeite atsan yemezite kakaite kaka geçmekite kaka yol açmakite otofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın