isteksiz ne demek?
- Bir işi yapmaya isteği olmayan, gönülsüz
İsteksiz gözlerle listeye şöyle bir baktı.
Ç. Altan - İsteksizce
Güneş de bu duman yığınının içine dalıyor, isteksiz kaybolup gidiyor.
R. H. Karay - Unwilling.
- Undesirous.
- Reluctant.
- Gutless.
- Halfhearted.
- Grudging.
- Averse.
- Backward.
- Disinclined.
- Indisposed.
- Jaded.
- Languid.
- Loath.
- Loth.
- Repugnant.
- Sticky.
- Undisposed.
- Half-hearted.
- Involuntary.
- Unwillingly.
- Involuntarily.
- Grudgingly.
- Indifferent.
- Having no desire.
isteksiz kimse
- Wet.
isteksiz olarak
- Reluctantly.