iskelet ne demek?

Kökeni: Fransızca

  1. İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih.

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu.

    Halide Edip Adıvar
  2. Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü.
  3. Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi.

    F. R. Atay
  4. Bir eserin genel planı.
  5. Çok zayıf.
  6. Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik.

    Ö. Seyfettin
  7. Bir hayvanın destek görevi olan ve vücudu korumaya yarayan sert parçasının tümü; omurgalı hayvanların iç organlarını koruyan ve destekleyen kemik ve az çok kıkırdaklı bir çatı yapısı.
  8. Bk. çatı
  9. Fr. Vücudun kemik çatısı.
  10. Omurgalı hayvanların iç organlarını koruyan ve destekleyen kemik ve az çok kıkırdaklı bir çatı yapısı.
  11. (en)Skeleton.
  12. (en)Skeletal.
  13. (en)Bones.
  14. (en)Atomy.
  15. (en)Framework.
  16. (en)Outline.
  17. (en)Carcase.
  18. (en)Carcass.
  19. (en)Frame.
  20. (en)Fabric.
  21. (en)Weed.
  22. (en)Structural frame.
  23. (en)Bone.
  24. (en)Cage.
  25. (en)Chassis.
  26. (en)Framing.
  27. (fr)Squelette

iskelet gibi

  1. Çok zayıf.
  2. (en)Like a skeleton.

iskelet gibi kimse

  1. (en)Skeleton.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

iskelet gibiiskelet gibi kimseiskelet gibi yapmakiskelet iskorbütüiskelet kasıiskelet kası dokusuiskelet kası triyadıiskelet mobilyaiskeletbilimiskeletçiiskeleiskele alabandaiskele alabanda etmekiskele almakiskele babası
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın