iskele kelepçesi ne demek?
- İnşaatın dış yüzeyine kurulan iskeleyi birbirine bağlamaya yarayan bağlantı parçaları.
iskele
- Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer
- Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven
- Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba.
- İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı.
- Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı.
- Geminin sol yanı.
- Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı.
- Sahne işçilerinin ve ışık uzmanlarının çalıştığı sahneiskelesi.
- (Resim, Mimarlık) Yapılarda yüksek bölümlerin yapılması için kereste ya da demir çubuklarla kurulan çatma; yapıiskelesi de denir. Örn. ayrıkiskele, çıkmaiskele, asmaiskele, salıncakiskele. 2. Duvar ve tavanlara resim yapabilmek için kurulaniskele.
- Düzlüklerde, ışıkların yerleştirilmesi ve ışıkçıların dolaşabilmesi için tavana yakın yükselikte duvarı çepeçevre saran çıkıntı.
iskele alabanda
- Dümeni sol yana doğru sonuna kadar çevirme komutu.
kelepçe
- Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
- Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek.
- Işıldakları borulara ya da ışık köprüsüne, panoları birbirine tutturmakta kullanılan halka.
- (Bak: Kelebçe)
- Handcuff.
- Bracelets.
- Handcuffs.
- Clamp.
- Darbies.
- Cleat.