insisting ne demek?
- Israr eden
ısrar
- Direnme, ayak direme, üsteleme, üstünde durma
- Bir fikir veya meşru davadan dönmemek. Direnmek, sebat etmek. Hayırlı bir hal üzere sadakatla kalmayı istemek.
- Insistence.
- Persistence.
- Pertinacity.
- Claim.
- Urgency.
- Perseverance.
insistingly
- Peşini bırakmadan, bıkıp usanmadan, ısrarcı bir şekilde; üzerinde durarak, vurgulayarak; aceleyle, ivedilikle, derhal
insist
- Üzerinde durmak, kararlı olmak
- Ayak diremek, diretmek
- Dayatmak, ısrar etmek, tutturmak
- Sebat göstermek, davasından vazgeçmemek