indemnitee ne demek?
- Tazmin edilen kimse
- Tazminat alan kimse
- Zararı karşılanan kimse
- Zararları için kendisine ödeme yapılan
- Hasarı ödenen
- Tazminat alacaklısı
tazmin
- Zararı ödeme.
- Kefil olmak.
- Compensation.
- Indemnity.
- Recovery.
- Restitution.
- Satisfaction.
- Indemnification.
- Making good or loss.
indemnitor
- Zararı karşılayan
- Zararlar için ödeme yapan
- Hasarı ödeyen
- Eski haline getiren
- Tazmin eden kimse
indemnity
- Tazmin, tazminat
- Zarar ödemesi, cezasını affetme
- Kefil olma, garanti
- Teminat, güvence, koruma
- Zararı karşılamak için ödenen para
- Ceza veya sorumluluktan af
- Kefalet