incline ne demek?
- Eğilmek, yatmak
- Eğim yapmak, eğilimi olmak
- Sürüklemek, yönlendirmek
- Meyletmek, istidat göstermek
- Eğmek, yatırmak, meylettirmek
- Yokuş, meyil
- Eğri yüzey
- Baş eğerek selamlamak
- Eğilme.
- Çalmak
- Sapmak, inhiraf etmek
- Eğim
- Yatkın olmak
- Neden olmak
incline ones ear to smb
- Kulak kabartmak, kulak kesilmek (Yazılışı: incline one's ear to smb)
incline ones ear to smb.
- Kulak kesilmek
- Kulak kabartmak