imalı ne demek?
- Üstü kapalı, örtülü (söz veya davranış)
Başka bir gün, aralarında, gene imalı bir konuşma oldu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Connotational.
- Allusive.
- Containing a hint or implication.
- Suggestive.
imalılık
- Suggestiveness.
imal
- Ham maddeyi işleyip mal üretme.
- Yapım.
- Yapmak. İşlemek. İhdas eylemek. (Osmanlıca'da yazılışı: i'mal)
- Manufacture.
- Production.
- Processing.
- Confection.
- Vintage.
- Fabrication.
- Making.