iltimas ne demek?
- Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma
Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu.
O. Kemal - Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma
İltiması geçmişe hasretmeyelim. Daha doğrusu iltiması büsbütün kaldıralım.
H. TanerŞimdi bir de tavsiyeden iltimastan bahsediyorlar.
N. Hikmet - Bk. kayırmacılık
- Tavsiye. Rica. İstirham.
Favoritism.
Favouritism.
Favor.
Favour.
Pull.
Protection.
Patronage.
Preferential treatment.
Leverage.
kayırmacılık
- Belli bir birey, küme, düşünce ya da uygulamayı, bir başkasıyla karşılaştırıp aralarında bir seçim yapmak gerektiğinde nesnellikten uzaklaşıp yan tutma.
Favoritism.
Favoritisme
iltimas etmek
- Korumak.
- Kayırmak.
iltimas isteme
Intercession