ilikli ne demek?
- İliği olan.
- İliklenmiş
Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı.
S. F. Abasıyanık - Containing marrow.
- Having button holes.
- Buttoned up.
iliklik
- Warmness
ilikle
- [iliklemek] button up, fasten, loop, do up.