ilerleyici ne demek?
- İleri giden, ilerleyen.
- İlerleyen, gittikçe ilerleyen, progresif.
- Geleneklere bağlanmadan toplumsal gelişme yönünde değişiklikler yapılmasını ileri süren kimse.
- Yurt işlerinin görülmesinde ilerlemeyi hızlandırma yanlısı.
- Progressive.
- Progressist.
ileri
- Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı.
- Bir şeyin ulaşılacak yönü.
- Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra.
- Önde bulunan.
- Doğrusundan daha çok gösteren (saat).
- Önceki, evvelki.
- Benzerlerini geride bırakmış.
- Öne doğru, ileri doğru.
- Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön.
- Fast.
ilerleyici ataksi
- Bir yaşından büyük Şarole ırkı sığırlarda vücut kaslarında eş güdüm bozukluğu, baş bölgesinde titreme, saldırgan davranışlar ve ayağa kalkamamayla belirgin kronik seyirli kalıtsal hastalık, Şarole sığırlarında ilerleyici ataksi, progresif ataksi.
- Progressive ataxia.
ilerleyici benzeşme
- Kelimede önceki sesin sonraki sesi etkilemesi.
- (Derleme.. ilerlek benzeşme, ilerleyen benzeşme) Sözcükte önceki sesin sonraki sesi etkilemesi: (yok-dur) > yoktur, (gelmiş-dur) > gelmiştir ve bütün ünlü uyumlarında olduğu gibi.
- Progressive assimilation.
- Assimilation progressive