iktisadi yaptırım ne demek?
- Bir ülke ya da grubun, diğer ülke ya da grupları çeşitli nedenlerle iktisadi konularda zorlamak için gümrük vergileri, dışalım ve dışsatım kotaları, tarife dışı engeller gibi caydırıcı önlemler alması.
- Economic sanction.
iktisadi
- Ekonomik
- Tutumsal.
- Economic.
- Economical.
- Financial.
- Pertaining to economics.
- Amalgamation.
iktisadi adalet
- Yasaların, hükümetlerin ve kurumların iktisadi etkinliklerde belli gruplara veya kişilere ayrıcalık tanımaksızın herkese eşit ve adil olması gerekliliği.
- Uluslararası finans kuruluşları, çok uluslu şirketler ve gelişmiş ülkelerin güçlerinin azaltılarak dünya iktisadi güç dengesinin daha eşitlikçi ve adil hale gelmesi gerekliliği.
- Economic justice.
yaptırım
- Yaptırma işi.
- Kanun, ahlak gibi kurumların buyruklarının yerine getirilmesini sağlama, müeyyide.
- Türe ilke ve kurallarını benimseyip uygulanmasını zorlamak için yasalara konulan yargılar.
- Sanction müeyyide.
- Having sb made sth.
- Having sb do sth.
- Sanction.
- Sanction
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iktisadiiktisadi adaletiktisadi ajaniktisadi aktöriktisadi analiziktisadi artıkiktisadi bakışiktisadi baskıiktisadi baz teorisiiktisadi belirlenimcilikiktisadiktisadeniktisaden kendi kendine yeterlilikiktisadıiktisadı elverişlilikyaptırımyaptırım gücüyaptırım komutuyaptırım uygulamakyaptırımcıyaptırımlıyaptırılmayaptırılmakyaptığı hayır ürküttüğü kurbağaya değmemekyaptığı hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemekyaptığını bilmemekyaptığının hesabını vermek