ihtiyat ne demek?
- Herhangi bir konuda ileriyi düşünerek ölçülü davranma, sakınma
İhtiyatla, yan duvara tutunarak son basamağa vardığını yukarıdan gördüm.
R. H. Karay - Gereğinden fazla olup saklanan şey, yedek
Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim.
R. N. Güntekin - Bk. korunu
- Sakıntı.
- Sakınmak. İşleri iyi düşünmek. Tedbirlilik. İşlerde basiret üzere bulunmak. Yedek.
Substitute.
Reserve.
Precaution.
Spare.
Backlog.
Wariness.
Cautiousness.
Caution.
Deliberation.
Discretion.
Providence.
Prudence.
Vigilance.
Hold as a reserve.
Capital reserve.
Counsel.
Foresight.
Forethought.
Safeguard.
korunu
- Olası sakınca ya da kaçınılar karşısında önlem alma yeteneği.
Caution.
ihtiyat akçası
- Yedek akça.
ihtiyat akçe
- Bk. yedek para