ihtiyaç ne demek?
- Gereksinim.
Ama unutmayalım ki tecessüslerimize yön veren ihtiyaçlarımızdır.
C. Meriç - Güçlü istek
Şefkatten ölecek derecede hisli, içli bir hâlde bağrıma basmak ihtiyacında idim.
R. H. Karay - Yoksulluk, yokluk.
- Bk. gereksinim
- Bk. gereksinme
Need.
Necessity.
Want.
Requirement.
Call.
Demand.
Deprivation.
Desideratum.
Exigence.
Exigency.
Pinch.
Privation.
Occasion.
Requisite.
Thing.
Something needed.
Exigency exigence.
Lack.
Poverty.
Push.
gereksinim
- Eksikliği duyulan şey, ihtiyaç.
- Karşılandığında haz, karşılanmadığında acı ve hüzün veren; karşılandıkça şiddetini kaybeden; zaman içinde kendini tekrarlayan; alışkanlık haline gelebilen; sınırsız ve öznel olan duygu.
Need.
Want.
Requirement.
Deficiency.
Demand.
Necessity.
Need, want.
Urge.
ihtiyaç belgesi
- Bk. gerekseme belgesi
ihtiyaç duymak
- Gereksinmek, gereksemek.
- Bir kimseyi veya bir şeyi gerekli saymak.
Stand.