ihtilal ne demek?
- Devrim
- Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim.
- Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık.
- Köklü değişim.
- (C.: İhtilalat) Ayaklanma, devlete isyan. Bozukluk, karışıklık.
- Revolution.
- Insurrection.
- Rising.
- Civil insurrection.
- Disorder.
- Confusion.
- Disturbance.
- War exclusion clause.
devrim
- Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak.
- Köklü değişiklik, inkılap.
- Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik.
- Çevrilme, katlanma, bükülme.
- İhtilal.
- İnkılap.
- Yerleşik toplumsal düzeni değiştirme ve yeniden biçimlendirme; yavaş bir gelişme olan evrime karşıt olarak, toplumsal yaşayışta ve siyasal durumda birdenbire gerçekleştirilen, köklü ve temelli bir değişme.
- Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta vb. birdenbire olan değişmeler, eskimiş olanı kaldırıp yerine yenisini koyma.
- Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.
- Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi.
ihtilalat
- (İhtilal. C.) Ayaklanmalar, isyan etmeler, ihtilaller.(Bütün ihtilalat ve fesadın aslı ve madeni ve bütün ahlak-ı rezilenin muharrik ve menbaı tek iki kelimedir. O iki kelimenin imtizacından bomba gibi küre-i arz patladı. Ve izdivacından medeni insanlardan canavarlar doğdu.Birinci kelime : "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!."İkinci kelime: "İstirahatım için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim."Merhametsiz nefis-perest olan birinci kelime-i gaddaredir ki, alem-i insanı zelzeleye getirip kıyameti kopmak üzeredir. Şu kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki; o da zekattır ve zekatın mükemmili olan sadakadır. Ve onun mütemmimi olan karz-ı hasendir.Haris, hodgam, zalim olan ikinci kelimedir ki, beşerin terakkiyatını öyle sarsıyor ki, herc ü merc ateşine atmak üzeredir. Şu dahiye-i dehyanın tek bir devası var. O da hürmet-i ribadır ve faizin bütün vesailini hayat-ı içtimaiyeden ref' etmektir... Adalet-i Kur'aniye alem kapısında durup ribaya: "Yasaktır, girmeğe hakkın yoktur" der. Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi, daha müthişini yemeden dinlemeli!.. M.)
ihtilalci
- İhtilal yanlısı ve ihtilal yapan kimse, devrimci
- Revolutionary.