işletmek ne demek?
- İşlemesini sağlamak, çalıştırmak
Trenlerimizi odunla işletiyorduk.
F. R. Atay - Bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri kullanarak veya çalıştırarak yarar sağlamak
O havali işçileri arasında gücü, kuvveti ile o kadar tanınmıştı ki, herkes onu tarlasında işletmek isterdi.
H. E. Adıvar - Üzerine işleme yaptırmak
Adamcağız üşenmeden çarşı pazar dolaşıyor, kızına üşenmeden çerçeveletmek ve işletmek için ucuz atlaslar, kadifeler, ipekler ... satın alıyordu.
R. N. Güntekin - Şaka ve birtakım yalanlarla sezdirmeden birini kandırmak veya onunla eğlenmek
Sana yalan söylemişler, dalga geçmişler, işletmişler seni.
A. İlhan - Pull smb.'s leg.
- Work.
- Manage.
- Exploit.
- Operate.
- Control.
- Keep.
- Actuate.
- Bamboozle.
- Befool.
- Dupe.
- Hoax.
- Hornswoggle.
- Run the show.
- Spoof.
- To operate.
- To run.
- To deceive sb by inventing a story.
- To make fun of.
- To hoodwink.
- To cause to form pus.
- Get sth under way.
- To set going.
- To put into operation.
- Start running.
- Swing.
- To put in.
işletme
- İşletmek işi.
- Tarım, sanayi, ticaret, bankacılık vb. iş alanlarında, kâr amacıyla bir sermaye yatırılarak kurulan kurum
- Bu kuruluşu verimli bir duruma getirip kazanç sağlama yöntemi.
- İş yeri.
- Bk. firma
- Bk. dağıtım
- Operational.
- Operating.
- Management.
- Operation.
işletme adı
- İşletme iyesiyle ilgili olmaksızın, doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzeri işletmelerden ayırmak için kullanılan ad.
- Establishment name.
- Nom d'établissement