huzursuz ne demek?
- Huzuru olmayan, tedirgin, rahatsız.
Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yan aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk.
Ayla Kutlu - Tedirgin, rahatsız bir biçimde
Huzursuzluğum arttıkça uykuya sığınıyor, sonlarını hatırlayamadığım rüyalardan daha da huzursuz uyanıyorum.
Elif Şafak - Durmadan ajitasyon gösteren
- Bkz. ajite, taşkın
- Disturbed.
- Restive.
- Restless.
- Uneasy.
- Troubled.
- Ill at ease.
- Fidgety.
huzursuz bacak sendromu
- Deli yatan.
- Restless leg's syndrome.
huzursuz bağırsak sendromu
- Irritable bowel syndrome.