husus ne demek?
- Konu, madde
Mallarımın idaresi hususunda kendisinden hiçbir yardım esirgemiyorlar.
E. E. Talu - Özellik, yön.
- İş. Mevzu. Yol. Usul. Keyfiyet. Madde. Şey. Bir şeyin sairlerinden ayrıldığını ve temyizini bildiren cihet ve keyfiyet.
- Subject.
- Point.
- Case.
- Matter.
- Particularity.
- Particular.
- Consideration.
- Question.
- Respect.
- Particular point.
- Relation.
- Peculiarity.
- Effect.
hususa
- Ayrıca, hususen, başkaca.
hususat
- (Husus. C.) Hususlar, bakımlar, işler. Tarzlar, şekiller. Mes'eleler. Maddeler.