hussad ne demek?

  1. Hased edenler. Kıskananlar.

hased

  1. Başkasının iyi hallerini veya zenginliğini istemeyip, kendisinin o hallere veya zenginliğe kavuşmasını istemek. Çekememezlik. Kıskançlık. Kıskanmak.(Hasedin çaresi: Hasid adam, hased ettiği şeylerin akıbetini düşünsün. Ta anlasın ki, rakibinde olan dünyevi h--uşu--n ve kuvvet ve mertebe ve servet; fanidir, muvakkattır. Faidesi az; zahmeti çoktur. Eğer, uhrevi meziyetler ise; zaten onlarda hased olamaz. Eğer onlarda dahi hased yapsa, ya kendisi riyakardır; ahiret malını dünyada mahvetmek ister. Veyahut mahsudu riyakar zanneder, haksızlık eder zulmeder.Hem ona gelen musibetlerden memnun ve ni'metlerden mahzun olup kader ve rahmet-i İlahiyeye onun hakkında ettiği iyiliklerden k--uşu--yor. Adeta kaderi tenkid ve rahmete itiraz ediyor. Kaderi tenkid eden başını örse vurur kırar. Rahmete itiraz eden rahmetten mahrum kalır. M.)

hussar

  1. Hafif süvari eri
  2. Eskiden Macar süvarisi
  3. Süslü üniforması olan hafif süvari askeri.

huss

  1. Karışmadık, safi olan.
  2. (Britanya) köpekbalığŸı, küçük bir köpekbalığŸı türü; Avrupa'ya özgü yenilen bir köpekbalığŸı türü

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hussarhusshusserhussyhushusahusafhusafehusake
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın