hummalı ne demek?
- Sürekli, sıkı, yoğun, hararetli
Bugün gerek yayınevlerimizde, gerek tiyatrolarımızda klasikleri tanıtma alanında aynı hummalı çalışmalara rastlandığı söylenemez.
H. TanerEvde hummalı bir temizlik sürüyordu.
A. Ağaoğlu - Humması olan.
Hummalı hasta.
- Ateşli, kızgın.
- Başka şeye meydan vermeyecek kadar yüklü, gayretli, sıkı
Şafaktan başlayarak guruptan sonraya kadar hummâlı bir faâliyetle çalışmaya mahkûm…
A. Haşim - Feverish.
- Intensively.
- With fever.
- Febrile.
humma
- Ateşli hastalık.
- Sıtma nöbeti.
- Ateşli hastalık
- Vücut sıcaklığının özel ve özel olmayan etkenlerden dolayı artması olayı, ateş, febris, fever, fiber, endojen hipertermi. Özellikle aşırı ısı absorbsiyonu veya ısı üretiminin artması veya yetersiz ısı kaybı gibi fiziksel faktörlerin neden olduğu vücut sıcaklığının yükselmesidir.
- Sıtma.
- Fever.
- Pyrexia.
humma i esfer
- Bk. sarıhumma