horlamak ne demek?
- Uyku sırasında soluk alırken boğaz ve burundan gürültülü sesler çıkarmak.
- Birinin gönlünü incitircesine davranmak, hor görmek
Biz horladık diyemem, fakat evimizin havası artık ona yabancı gelmeye başlamıştı.
H. E. Adıvar - Snore.
- To despise.
- To look down upon.
- To hurt feelings.
- To snore.
- To treat sb contemptuously.
horlama
- Horlamak işi
- Yutaktaki daralmalara bağlı olarak oluşan solunum sesi, farengeal stenoz sesleri.
- Snore.
horlama hastalığı
- Sığırlarda Schistosoma nasale adlı digenetik trematodun neden olduğu hastalık.
- Snoring disease.