hoped ne demek?
- Umut eder
umut
- Ummanın verdiği rahatlık
- Ummaktan doğan güven duygusu
- Bu duyguyu veren kimse veya şey
- Ümit
- Umulan şey
- Hope.
- Expectation.
- Expectance.
- Expectancy.
- Wish.
hope
- İstemek, arzu etmek
- Beklenti içinde olmak
- Ummak, ümit etmek
- Ümit, umut
- Beklemek
hope against hope
- Her şeye rağmen ümit beslemek
- Umudunu kesmemek
- Her şeye rağmen umutlu olmak