hitabe ne demek?
- Söylev
Doktor Hikmet'e yönelmiş olmakla beraber sözleri artık umumi bir hitabe şeklini alıyordu.
Y. K. Karaosmanoğlu - Bk. ayta
- Cemaate, topluluğa veya birisine karşı söz söylemek. Güzel ve faideli söz konuşmakla halka dinletmek. Güzel söz söyleme san'atı. Hutbe okuma. Nutuk iradetmek.
Homily.
Speech.
Address.
Address söyle.
Allocution.
Discourse.
söylev
- Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe
Speech.
Discourse.
Oration.
Address.
Allocution.
Dissertation.
Harangue.
Sermon.
Public address.
ayta
- Tumturaklı konuşma.
- Resmî bir yerde, büyük kimseler karşısında söylenen ve oldukça kısa olması gereken söylev (AYTA VURGUSU, Accent oratoire).
- Uzun boyunlu kadın.
Declamation
Harangue
hitaben
- Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla.
- Birinin yüzüne söyleyerek, ona hitab ederek. Tevcih-i kelam eyleyerek. Birine doğru hitab ederek.
Addressing.
As an address.
Speaking to.
Addressed to.
hitabet
- Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı.
- Bk. sözenlik
Rhetorical.
Oratory.
Declamation.
Elocution.
Speaking well.
The art of public speaking.