hilal ne demek?
Kökeni: Arapça
- Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi.
- Yeni ay şeklinde olan ay, ayça, genç ay.
- Osmanlıca'da yazılışı: hilâl.
- Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı.
- Bir yazı sitili.
- Bk. ayça.
- Safi ve halis.
- Sickle.
- Crescent.
- New moon ayça.
- Yeniay.
- Moonmonth.
- New moon.
- Crescent moon.
- Of or pertaining to a hilum.
ayça
- Ay kadar güzel, aydınlık.
- Cami kubbelerine ve minare külahlarına konulan hilal şeklindeki süs.
- Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem.
- Hilal.
- Ay'ın yarım daireden daha küçük görünüşü.
- Bir ince boru içindeki sıvı yüzeyinin kılcallık etkisi yüzünden çukurlaşması ya da tümsekleşmesi.
- Ayın yeni doğduğu günlerdeki şekli.
- Ay yüzlü, ayı andıran güler yüzlü güzel.
- Beyaz tenli kadın.
- Crescent.
hilal gibi
- Ince ve düzgün (kaş).
hilal mercek
- Bk. ayça mercek