hikaye ne demek?
- Bir olayın sözlü ya da yazılı olarak anlatılması.
- Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması
İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi.
R. N. Güntekin - Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düz yazı türü, öykü.
- Aslı olmayan söz, olay.
- Bk. hikaye birleşik zamanı
- Bk. öykü
- (Hikayet) Bir hadiseyi anlatmak. Anlatma. (Osmanlıca'da yazılışı: hikâye)
- Narrative.
- Account.
- Boloney.
- Claptrap.
- Story.
- Tale.
- Yarn.
- Short story.
- Story, tale, yarn, narrative, narration, anecdote, version, history, recital, rede.
hikaye birleşik zamanı
- Yalın zamanlı bir eylemin geçmişte yapıldığını anlatan kip. türkçede bu birleşik zaman (idi >) -di ekiyle kurulur.
- (Derleme.. hikâye tarzı, hikâye kipleri, hikâye şekli) Yalın zamanlı bir kiple, ekeylemin belirli geçmiş zaman kavramı veren (idi>) -di ekinin birlikte kullanılmasından meydana gelen birleşik zaman: (geldi+idi) > geldiydi, (gelmiş+idi) > gelmişti, (gelir+idi) > gelirdi, (geliyor+idi) > geliyordu, (gelecek+idi) > gelecekti, (gelse+idi) > gelseydi, (gele+idi) > geleydi, (gelmeli-ydi) > gelmeliydi vb.
- Imperfect, pluperfect.
- Imperfect.
- Imparfait, imparfait du conditionnel, plus-que-parfait
hikaye anlatma
- Narrative.
hikaye anlatmak
- Tell a story, spin a yarn, yarn, relate an anecdote.