heves ne demek?
- İstek, eğilim, arzu, şevk
Küçüklüğünden beri bütün hevesi bahriyede idi.
H. Taner - Gelip geçici istek
Yoksa ona karşı geçici bir heves mi duyuyor.
P. Safa - Arzu, istek.
- Gelip geçici istek.
- Gelip geçici istek. Nefsin hoşuna gitmek. Devran edip gezmek. Akıl ile olmayıp nefis ile olan istek.
- Desire.
- Inclination.
- Itch.
- Ambition.
- Fancy.
- Keenness.
- Ardor.
- Ardour.
- Eagerness.
- Nine days' wonder.
- Alacrity.
- Anxiety.
- Brio.
- Cult.
- Enthusiasm.
- Freak.
- Furor.
- Furore.
- Grace.
- Maggot.
- Notion.
- Relish.
- Stomach.
- Studiousness.
- Whim.
- Whimsey.
- Whimsy.
- Calling.
- Fervour.
- Gusto.
- Mettle.
- Spirit.
- Zeal.
- Strong desire.
- Fervor.
- Great interest.
- Passing desire.
- Appetite.
- Lust.
- Lyrical.
- Motivation.
heves eden
- Faddy.
heves etmek
- Bir şeye karşı istek duymak, eğilimli olmak.
- Gasp for smth.