hesaplamak ne demek?
- Hesap işlemini yapmak, hesap etmek.
- Bir şeyi, bir durumu ayrıntılı bir biçimde düşünmek, hesap etmek
Hasan, Zeyno ile ilgili her şeyi kafasında hesaplamış olduğu kanaatindeydi.
H. E. Adıvar - Calculate.
- Reckon.
- Compute.
- Figure out.
- Check out.
- Work out.
- Cipher.
- Count up.
- Discount.
- Foot.
- Foot up.
- Number.
- Estimate.
- To calculate.
- To compute.
- To reckon.
- To figure out.
- To work sth out.
- To take into account.
- To take into consideration.
- To plan.
- To weigh the advantages against the disadvantages of.
- To estimate.
- To project.
- To take sth into consideration.
- To make a calculation.
- To work out the figures.
- Figure.
- Rate.
- Scale.
- Take stock.
- Tally.
hesaplamak kitaplamak
- Ayrıntılarıyla hesap edip düşünmek.
- To concider carefully.
hesaplama
- Hesaplamak işi.
- Matematiksel işlemler yapma. Cebirsel bir çalışmadan çok aritmetik bir çalışma. Örneğin, yarıçapı 20 cm. olan bir kürenin hacmini bulma, 5'in karesini bulma veya 9'un karekökünü bulma gibi.
- Bk. nicelleme
- Bk. işlemleme
- Computation.
- Reckoning.
- Calculation.
- Sums.
- Compution.
- Calculating.