helecan ne demek?
- Kalp çarpıntısı, çırpıntı
Kalbim yalnız bu iki duygunun helecanıyla çarpıyordu.
Y. K. Karaosmanoğlu - (Bak: Halecan)
- Palpitation.
kalp
- Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek
- Kalp hastalığı.
- Sevgi, gönül.
- Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri.
- Duygu, his
- Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme.
- Düzme, sahte, geçmez (para).
- İşe yaramaz, tembel.
- Yalancı, kendine güvenilmeyen
- Yürek
helecanlanma
- Helecanlanmak işi.
helecanlanmak
- Kalp çarpıntısına tutulmak.
- To feel one's heart palpitating.